Hiç bilmem!

Benim çok önemli konularda olsun, ırkçılık olsun, matriks olsun, linguistik tartışmalarında olsun benle çok alay geçilmeye çalışıldığına dair ortak bir tespitim var bu blogda. Çünkü çok önemli bir tespitim var benim, kim diğerlerinden daha doğru bir şekilde güzel şeylerin altına üstüne imza atıyor, ırkçılık gibi, matriks gibi çok önemli iki sorunu gündeme getiriyorsa o meyve veren ağaca hakaret ediliyor, alay geçiliyor. İşte bu tespitlerim beni çok önemli bir soru işaretini buldurdu ve artık böyle geleceği hiç gözükmeyen kalitesiz bloglarda yazacağıma, akıcı ve mükemmel ingilizcemle, newyork times gibi the economist gibi, turkish daily news gibi çok kaliteli ve çok uluslararası olan gazetelerde yazmak.bunun için de artık bütün enerjimi ve kabiliyetimi bu ve bunun gibi the sun gibi, financial times gibi gazetelere çaba gösterecem. Son söylemek istediğim bişey daha var ki bişey çok ama çok yanlış anlaşıldı, daha evvel de belirttiğim gibi o inç ingiliz inçi değil piyasa değeri bi hayli kuvvetli ve yüksek ve sürekli değer kazanan fransız inçi. Ama meyve veren ağaca çamur at izi kalsın şeklinde bir değerler yargılaması, bir etik ahlaka aykırı hareketler var ki bu blogda ne zamandır. Ama herşeye rağmen bu blogu okuyan insanların da önemli bir takım sorunlara dair haberlenmesi gerekli olduğundan; ara sıra gerek ingilizce olsun gerek türkçe olsun, makalelerimle, kompozisyonlarımla ve ilginç şeyler konuşlandırdığım dilekçelerimle insanların bilgilenmesine sunacağım.

Müellif Hamizcan Turta @ Pazartesi, Mart 14, 2005